Korsan Oyunculuk Üzerine | Efsanevi Serisi

Korsan oyunculuk. 2000'lerin vazgeçilmez mecburiyeti. (Not: Vazgeçildi.)

 Yaşı yirmi üstü olan herkes, zamanında bu çözüme başvurmak zorunda kalmıştır. Günümüzde de ekonomik sıkıntılar gereği her oyuncuya göz kırpan bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Korsan oyunculuk konusunda kendi bizzat şahit olduğum deneyimlerle bir tarihçe çıkarmaya çalışacağım. Daha sonrasında ise farklı türlerinden bahsederek bu şekilde günümüze doğru geleceğim.

 Sene henüz 2004, birinci sınıfa yeni başlamışım. Evdeki klon NES konsolu pek ilgimi çekmeyen demode bir makineye dönüşmüştü. Pek çok kez de bozulduğu için canıma da tak etmişti. Klon makine korsan demektir ve klon makinenin yanında klon kartuşları olur, onlar da korsandı tabii ki. Nintendo, Türkiye'de resmi olarak neredeyse hiç olmadığı için biz de kullandığımız ürünlerin orijinal olduğunu sanıyorduk.

 Anlatmaya 2004 senesinden başlamamın en büyük sebebi ilk orijinal konsoluma o zaman sahip olmamdı. İlk konsolum Playstation idi, hatta bendeki PSone modeliydi. 

İnanılmaz şık, minik ve güzel görünen bir cihazdı. Babam bana ve ağabeyime ayrı iki oyun alarak ilk oyunlarımızı da almıştı. Ağabeyim futbol manyağıydı, ona Winning Eleven, yani PES, hatta günümüzdeki adıyla Efootball almıştı. Bana da bir Looney Tunes oyunu düşmüştü, eğer bilmek isterseniz adı da Bugs Bunny & Taz - Time Busters'dı.

 İlk korsan olmayan konsolum, korsan olmayan oyunlarla gelmişti. Tabii iki oyun bir süre idare etti sonra da başka oyun almak istediğimiz için çevremize baktık. Evimizin hemen yukarısında CD'ci ağabeyler vardı. Oyunların fiyatları, 2 lira ile 3 lira arasında değişiyordu. Bunları oynamak için konsolun çipli olması lazım dediler. “O ne?” dedik, “Sen getir hallederiz.” dediler. 15 liraya çip taktırdık, 2 liradan 3 liradan bir iki oyun alıp bir günde 20 lirayı yedik bitirdik. 20 lira o zamanın 200 lirası gibi falan, en büyük banknot yani.

 

Biz bütün CD kutularını oyunlarla doldurduk. Günlük bir lira harçlık aldığım için, harçlığımı iki gün biriktirdiğimde bir oyun alabiliyordum. Hatta abim de 2 lira harçlık alırdı, paralarımızı birleştirerek de oyun alırdık (Editör Notu: VOLTRAN MODE: ON) . Bütün o oyunlar korsandı ama biz korsan olmayanını bilmiyoruz. Birkaç sene sonrasında Playstation 2 konsoluna geçiş yaptık, o da aynı bir önceki nesil konsolda yaşadıklarıma yakındı. 

 Playstation 2 Slim konsolum bozulmadan önce CD dükkanları yok olmaya başlamıştı ve bir devir kapanmaya doğru gidiyordu. Biz de bunun farkına varıyorduk tabii ki. Daha sonrasında Playstation 3 alamadık çünkü bizim evde tüplü televizyon vardı, tüplü televizyona olmuyormuş dedikleri için onun yerine gidip bilgisayar aldık.

 Bilgisayar dönemim benim pek parlak başlamadı. Korsan yazılımlarla aram hiç iyi değildir. Oyun alacak bir yer de bilmiyorum. Metin 2 ve Knight Online gibi bedava MMORPG'lere ve Wolfteam gibi bedava rekabetçi shooter oyunlara sarmıştım. Arada bazen demo oyunlar da oynuyordum. 

Bu karanlık dönemler Steam'i keşfetmem ile sona erdi. Doğru düzgün bilgisayar oyunu alabildiğim, oynayabildiğim bir dönemdi. Ancak bilgisayarda oyun oynamayı sevmediğimi keşfedip konsollara geri döndüm. Bir süre Playstation 3 kullandıktan sonra Nintendo Switch’e geçtim. Hatta üstüne bir de Nintendo 3DS de ekledim.

 Ben normal şartlarda her zaman yasal yollarla oyun alan ve oynayan birisiyim. Son zamanlarda pek yeni oyun almıyorum çünkü 60 dolar 600 lira oldu. Oyunlar bu kadar pahalıyken pek çok insan korsana geri dönüş yapmaya karar vermiş olabilir, yapmayın arkadaşlar. Kurduğunuz korsan yazılımı crack’leyen kişi her kimse bütün sisteminizi ve sisteminizin içinde yer alan bütün kişisel bilgilerinizi bu kişiye açmış oluyorsunuz. 

Eski oyunlardan yararlanmaya, indirimlerden faydalanmaya, arkadaşlarla birlikte ortaklaşa almaya çalışın, kendinizi bu konuda korumaya uğraşın.

 Size burada emek hırsızlığından falan da bahsetmeyeceğim o apayrı bir konu. Bu durum da başka bir yazının konusu. Şimdilik hoşça kalın ve görüşmek üzere.