Darkin Efsanesi - League of Legends Evreni | Shurima Hikayeleri
Darkinler üç kere lanetlenmiş: savaştıkları kadim düşman tarafından, imparatorluklarının çökmesiyle ve son olarak da onları sonsuza dek kahreden bir ihanetle.
İsyankâr Icathia'lılar büyük bir gafletle savaÅŸta Hiçlik'e yarık açtıklarında, Shurima'nın savunmasına her zamanki gibi YükseliÅŸ'e ermiÅŸ efsanevi savaşçılar komuta ediyordu. GüneÅŸ Kursu'nun gücünü içinde taşıyan bu “ilah savaşçılar” ölümlü askerlerin yanında dev gibi kalır, hem silahlarını hem de büyüyü aynı kolaylıkla kullanırlardı. Sonunda bu üstünlükleri sayesinde savaşı kazandılar. Yine de savaşın dehÅŸeti onarılmaz hasarlara yol açmıştı. SaÄŸ kalıp olanları hatırlayabilenler, belki bir daha asla kendilerine gelemediler.
Yüzyıllar sonra, haÅŸmetli Azir'in kendi YükseliÅŸ'i sırasında kaybedilmesiyle Shurima imparatorluÄŸu çöktü. İlah savaşçılar ölümsüz görünseler de insan olarak doÄŸmuÅŸlardı. Hayatta kalanlardan çoÄŸu, baÅŸlarında onlara önderlik edecek bir imparator olmayınca bocalamaya baÅŸladı. Eski, küçük hırsları yeniden su yüzüne çıktı. Yasak büyüler öğrendiler ve kendilerini dünyanın asıl varisleri olarak görmeye baÅŸladılar. Geriye kalan dağınık ölümlü grupları bu yeni despotlara darkin demeye baÅŸladı. Fısıltıyla okunan bu bela sözcüğü, eski dilde kabaca “düşmüş” anlamına geliyordu.
Fakat darkinler bile Hiçlik'e karşı o kadar uzun süre savaşmanın ruhlarında yol açtığı tahribattan kaçamadı. Pamuk ipliğine bağlı ittifaklarını yüzyıllarca devam ettirdikten sonra birbirlerine düştüler ve böylece Büyük Darkin Savaşı başladı.
Bu çatışma Shurima'dan Valoran'a ve dünyanın geri kalanına yayıldı. Davalarını çoktan unutmuş olan ilah-savaşçılar ve topladıkları ordular durdurulacak gibi değildi. İki ordu arasında kalan sayısız ulus ortadan kalktı. Herkes dünyanın sonunun geldiğini düşünmeye başlamıştı ki Runeterra büyücüleri aniden kalan darkinlerin nasıl kontrol altına alınabileceğini keşfetti. Gizlilik içinde yürütülen çalışmalar ve zekice zanaat işlemleri sayesinde Yükseliş'e ermişlerin bedenleri kalplerindeki semavi güçle birleştirilip sonra da taşıdıkları silahlara hapsedilebiliyordu. Liderleri sonsuza kadar tutsak olunca, kontrolden çıkan asker sürüleri dağıtılıp katledildi.
Bu darkin silahlar dikkatle saklandı. Pek çoğu, savaştan sonra ortaya çıkan ölümlü uygarlıkları tarafından özenle korunmaya başlandı. Onlarınki gibi bir gücün ortadan kaldırılamayacağı, sadece kilit altında tutulabileceği aşikârdı.
Bu güç yanlış kişilerin eline geçerse, darkinlerin yeniden yükselişe geçeceği kesin.
Post a Comment