Header Ads

Mecüksel Listeleme: KİTAPLARDAN UYARLAMASI YAPILMIŞ 5 OYUN




Hayal gücü ve azim. 

Bu ikisi beraber ya da birbirinden bağımsız, her daim insanoğlunun ilerlemesini sağlamıştır. Hayal gücü zengin ve geniş insanlar sayesinde, günümüz teknolojisindeki filmleri aratmayan aksiyonlarda vakit geçirmemizi sağladılar. İşte bunları da kitaplarla yaptılar. 

O günlerde teknoloji bugünkü gibi gelişmiş olmamasına rağmen hala, sadece para kazanma odaklı çıkan vasat filmleri sollayan 100-150 yıllık kitaplar bulunmakta. 

E bu tabii biraz da filmlerin 2-3 saate sığdırılıp kitaplarınsa daha  uzun soluklu okunmasından kaynaklı. (Şimdi oralara girersek konu başka yerlere kayacak. Eğer ilginiz varsa limonlu sodanızı kapıp Discord'da hararetlice tartışabiliriz.)

Yıllar yılları kovalarken hayal gücü geniş insanlardan değişik fikirler de geldi. Eğer kitaplardan film yapılabiliyorsa, neden oyuna da dönüştürülemesin ki? İşte bu mantıkla çıkmış beş tane oyun bugün ki listemizin konusu olacak.


Shadow Complex


1985 yılında Orson Scott Card tarafından yayınlanmıştır. Neredeyse 25 sene sonrasında eseri dijital ortama taşındı. Shadow Complex, platform odaklı bir metroidvania oyunu. Yapıma ilgisi uyananlar için ise güzel haberi verelim, 2016 yılında da oyun yenilenerek remastered hali çıkmış bulunuyor. 

Platform türünü sevenler için arka planı ve içeriği bir kitaptan gelme oyunu oynamanın keyfine diyecek olmasa gerek!


The Walking Dead


Bu ismi bilmiyorsan, mağarandan çık dostum. Dışarıda daha güzel bir hayat var. 

Şaka bir yana bu markayı duymamış neredeyse hiç kimse yoktur. X kuşağı kitabından, Y kuşağı dizisinden bilirken, Z kuşağı ise seçimlere bağlı alternatif bir oyunundan biliyor. İşte gerçek pazarlama buna denir! 

Tabii her bir platformda oluşunu bir kuşağa atfetmek doğru değil ancak genel olarak kronolojik sıranın denk gelişini verirsek de yanlış olmaz.

İlk önce kitabı çıkan oyunu ardından hala final vermemiş bir dizisi izledi. 2012 yılında da seçimlere bağlı yarı sinematik oyunlarıyla bilinen Telltale Games'in yaptığı The Walking Dead piyasaya çıktı. Büyük oranda beğeni toplayan oyun, ülkemizde Telltale Games'in de en popüler oyunu diyebiliriz. (Malum, milletçe basit grafikli oyunlara karşı ön yargımız var. 

(Görsel Şef Notu: Hadi bunu aşsak ya hani artık, şöyle güzel güzel Indie oyunlara da kaysak hani hani.)


Tom Clancy's Rainbow Six

(G.Ş.N. Ekipçe başlamaya korktuğumuz oyunlardan birisi.)

Seriyi genel olarak seviyorsanız zaten bu listede, bu maddeyi görmek sizi şaşırtmayacaktır. 

Şahsen ben şaşırmıştım. Tom Clancy adıyla çıkan çoğu oyun, Tom Clancy'nin yazdığı askeri veya ajan içerikli bazı kitapların oyunlaştırılmasından geliyormuş. Rainbow Six Siege oyunundan önce Splinter Cell serisinden aşinaydım. Peki Rainbow Six Siege, Tom Clancy'nin Rainbow Six oyunundaki senaryoyla alakalı mı? Senaryo olarak hayır fakat taktiksellik olarak evet.

FPS oyunlarının hepsi hayatta kalma ya da Allah ne verdiyse saldırma mantığı üzerine kurulu değil. 

Genelde bu iki tür çok sevilse de, Rainbow Six Siege mantığındaki oyunlar da oyuncuların dikkatini çekiyor. İki mermide bir hemen düşmeniz, ekipmanlarınızı doğru şekilde ve zamanında kullanmanız, takım arkadaşınızla koordine oynamanız gibi tam bir ekip çalışması ve yeteneklerini dibine kadar kullanarak aklın sınırlarını zorlamak gerekebiliyor.

Tom Clancy, yazdığı kitaplarda da klasik bir aksiyon romanı gibi dursa da dikkat edildiğinde, planlanan operasyonun sürecinin, satranç oyunundaki gibi iki üç hamle sonrasını düşünerek planlar geliştiren takım liderini anlattığını da görebiliyorsunuz. 

İlgilisi için kaçırılmaz fırsat benden demesi.


The Witcher

Gümüş atın avcınıza, dolsun o kesesi!

CD Projekt Red'in göz bebeği canavar avcısı! 

Kendisi aslında eski bir fantastik kitap serisi. İlk başta bazı ülkelerde yerel dizisi ve yerel filmleri de çekildi ama patlamasını oyunuyla yaşadı. Onun ardından da Netflix dizisiyle de işin kaymağını yedi (Klasik Nekşflikş).

Kendisinden uzun uzun bahsedip övemeyeceğim. Onu bunu bilmem arkadaş! Ben FPS'çiyim... (G.Ş.N.: Ben överim, Witcher övülür, Witcher'ı övün, Witcher'ı sevin. Onu galaksinin ötesine taşıyacağız!)


BONUS: Half-Life (Stephen King'in "Sis" Kitabı)

Hehehehe... N'oldu? Beklemiyo'dunuz di'mi?


Yapamam arkadaş yapamam. Listelemeye Half-Life koymadan yapamam! 

Şaka bir yana, bonus içerik olarak koymamın sebebi listedeki diğer oyunlar olarak direkt bir uyarlama olmaması. Aslında piyasadaki birçok oyun, direkt olarak uyarlama olmasa da bazı kitapların senaryosunun etkisinde kalıyor. Half-Life da onlardan biri. 

Oyunun evreni, Stephen King'in Sis kitabının senaryosundan etkilenerek kurulmuş. Aşırı merakımdan kitabı bulup okudum, iki yapımın tek alakası hala bir sonuca bağlanmamasıydı...


Metro 2033

Artyom, Aarrtyooom!

"Oyun" ve "Kitap" kelimeleri bir arada anılınca, hemen onun adı gelir akla! Metro Metro Metro!

Kendisi ülkemizde de rağbet gören bir kitap serisi, dünyada da oyun kitap mantığında en sevilen kitaplardan biri. 

Rus yazar olan Dmitri Giukhovsky'nin kıyamet sonrası yıkılan bir Rusya'yı ele almakta. Yıkılan Rusya'da zaten az kalan nüfus, yeryüzündeki radyasyondan dolayı metrolarda yaşamaya mahkum kalmıştır. 

Kitabın boğuk ve karamsar atmosferi oyuna başarılı bir şekilde taşınmış. Üçleme şekilde olan seriyi de tek solukta okumuştum (Yalan yok, 2034 kitabında biraz sıkılsam da, 2035 o kötü deneyimi unutturmuştu.). 

FPS dünyasında en iyi hayatta kalma, atmosfer ve senaryosuyla Metro oyuncuların gönlünde bir taht kurmuştu. Hala denemediyseniz güzel haber! Oyun serisinde de kitap serisinde de üçleme şeklinde olan markanın, altı tane mis gibi eseriyle (Metro 2034'ü saymak istemesem de hakkını yemeyelim.) geçirecek daha onlarca saatiniz var! 


Bir mecüksel listelemenin daha sonuna gelirken, kitaplardan uyarlanmış ya da senaryosu veya atmosferi esinlenilmiş daha onlarca oyun olduğunu da belirtelim. Ben sadece sizi şaşırtabilecek ya da ismini çok duymanıza rağmen bilmiyor olabileceklerinizi koymaya çalıştım. Kitabından sonra oyuna uyarlanıp da hayranı olduğunuz bir seri varsa ve bu listede göremediyseniz, yorumlarda belirtebilirsiniz. Şimdilik bu kadar. Limonlu sodayla kalın. (Bi' de FPS oyunlarıyla. FPS is love, FPS is life...)

Hiç yorum yok